Kendi Bakış Açınızı Nasıl Değiştirirsiniz?

Genel / 21 Ekim 2022

Kendi Bakış Açınızı Nasıl Değiştirirsiniz?

Kendi Bakış Açınızı Nasıl Değiştirirsiniz? 1986 yılında yaratıcı düşünce gurusu Edward de Bono ‘altı düşünce şapkası’nı sunduğunda eleştirmenler eğlence olsun diye fikri reddettiler. De Bono’nun fikri, bir çalışma grubunun üyelerine geçici, tek boyutlu bir bakış açısı ya da diğer adıyla ‘düşünce şapkası verilmesinden oluşur. Bugün De Bono’nun altı şapkası, geniş çapta kabul görmektedir ve bu teknik takım ya da görüşme tekniği olarak iletişimi canlandırmak ve tartışma konularına eğlenceli/ciddi bir yaklaşım kazandırmak için kullanılmaktadır. Teknik şu şekilde işler: Bir düşünce ya da strateji, grup üyelerince tartışılır; tartışma sırasında her üye şapkanın renklerine göre belli olan altı bakış açısından birini üstlenir (grup üyelerinin hepsinin farklı renkte şapkayı takması önemlidir).

Renklerle özdeşleştirilen renklerin karakteristikleri aşağıdaki gibidir:

Beyaz Şapka: Analitik, tarafsız düşünce, gerçekler ve uygulanabilirliğe önem verme.

Kırmızı Şapka: Duygusal düşünce, öznel duygular, algılar ve fikirler.

Siyah Şapka: Kritik düşünce, risk değerlendirmesi, sorunları tanımlama, şüphecilik ve eleştiri.

Sarı Şapka: Olumlu düşünce, en iyi ihtimalde gerçekleşecek kurgusal senaryo.

Yeşil Şapka: Yaratıcı, çağrışımsal düşünce, yeni fikirler, beyin fırtınası ve yapıcılık.

Mavi Şapka: Yapılandırılmış düşünce, sürecin gözden geçirilmesi ve ana konu.

“Kitabı İncele”

Dikkat! Toplantı grup üyelerinin belirlenen rollerine sadık kalmalarını sağlayacak şekilde yürütülmeli.

Görüş ve karakter gibi aynı özellikleri gösteren homojen takımlar çok başarılı olamazlar. 1970’lerde Meredith Belbin, grup süreçlerindeki bireyler ve karakter rolleri üzerine bir araştırma yaptı ve gözlemlerine dayanarak dokuz farklı profil belirledi:

Eylem merkezli: İş yapan, uygulayıcı ve mükemmeliyetçi.

İletişim merkezli: Eşgüdümcü, takım oyuncusu ve öncü.

Bilgi merkezli: Yenilikçi, gözlemci ve uzman. İyi bir fikriniz varsa fakat güçlü bir direnmeyle karşılaşmaktan korkuyorsanız, tartışmaya öyle bir yön verin ki diğer katılımcılar fikrin kendilerinden geldiğini düşünsünler. Fikri kendilerinin ürettiğini sayan kişi sayısı arttıkça, fikrin hayata geçmesi için çalışacak insan sayısı da artacaktır. Eğer kimse o fikrin kendisi tarafından yaratıldığını iddia etmiyorsa belki de aklınızdaki en başından beri iyi bir fikir değildir!

“Hiçbir zaman yalnız başıma bir şey yapmadım. Başarılan, hep beraber başarılmıştı.”

Diğer Yazılar

Ne Zaman Birine Güvenmeye Değer? Blog Yazısı
Ne Zaman Birine Güvenmeye Değer?

Eskilerin bir lafı vardır; “güven ihanete yol verir” diye. Peki ama bu doğru mud...

Tamamını oku
Dünya Artık Bizim Tek Hissedarımız Blog Yazısı
Dünya Artık Bizim Tek Hissedarımız

Bırakın Çalışanlarım Sörf Yapsın kitabının yazarı ve Patagonia şirketinin kurucu...

Tamamını oku
Okuma Alışkanlığı Üzerinde Etkili Olabilecek Kitaplar Blog Yazısı
Okuma Alışkanlığı Üzerinde Etkili Olabilecek Kitaplar

İkiz annesi olarak kitaplar ve çocuklar en fazla düşündüğüm konulardan. Her anne...

Tamamını oku